Astım hastaları için umut verici bir gelişme yaşandı. 50 yılın ardından astım ataklarına yönelik ilk yeni tedavi yöntemi geliştirildi. Klinik denemelerde, bu tedavinin özellikle şiddetli astım vakalarında geleneksel steroid tedavilerine kıyasla çok daha etkili olduğu ortaya kondu.
Geleneksel tedavilere yanıt vermeyen şiddetli astım hastaları için geliştirilen bu yeni ilaç, monoklonal antikor teknolojisini kullanıyor. Özellikle eozinofilik astım olarak bilinen, beyaz kan hücrelerinin akciğerleri istila ederek hava yollarını kapattığı bir tür üzerinde etkili olduğu görüldü. Bu astım türü, hastalığın alevlenmelerinin yaklaşık yarısından sorumlu.
Yeni tedavi, aynı zamanda KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) hastalarında da olumlu sonuçlar verdi. İngiltere’deki King’s College London araştırmacıları, ilacın dört hafta içinde semptomları belirgin şekilde azalttığını ve hastaların yaşam kalitesini artırdığını tespit etti.
The Lancet Respiratory Medicine dergisinde yayınlanan çalışmada, hem astım hem de KOAH hastalarında nefes darlığı ve hırıltılı solunum gibi semptomların tedavi edilebildiği belirtildi. Çalışmayı yöneten Profesör Mona Bafadhel, bu buluşun küresel sağlık üzerinde büyük bir etki yaratacağını söyledi.
“Bu tedavi, milyonlarca astım ve KOAH hastasının sağlığını iyileştirecek. Alevlenmelerin tedavi edilme şeklini kökten değiştirebilir,” diyen Bafadhel, araştırmanın ezber bozucu bir nitelikte olduğunu vurguladı.
Astım ve KOAH tedavisinde yıllardır kullanılan steroid tabletler, yan etkileri nedeniyle eleştiriliyordu. Sürekli kullanım, diyabet ve osteoporoz riskini artırırken, sık sık tekrarlayan ataklar hastaların hastaneye yatışlarını ve ölüm riskini artırıyordu. Yeni tedavi, bu yan etkileri en aza indirerek daha etkili bir çözüm sunuyor.
36 yaşındaki Sheraz Hussein, 13 yıldır şiddetli eozinofilik astım ile mücadele ediyordu. Geleneksel tedavilere yanıt vermeyen hastanın durumu, yeni ilaçla tamamen değişti.
Hussein, tedavi sonrası yaşadığı değişimi şu sözlerle anlattı:
“Hayatta kalamayacağımı düşündüğüm bir noktadaydım. Ancak yeni tedaviyle inanılmaz bir dönüşüm yaşadım. Artık nefes alabiliyorum, normal bir hayat sürdürebiliyorum.”
Asthma + Lung UK yardım kuruluşundan Dr. Samantha Walker, bu gelişmenin akciğer hastalıkları için büyük bir adım olduğunu belirtti. Ancak, akciğer sağlığı araştırmalarının uzun yıllardır yeterince finanse edilmediğine dikkat çekerek bu alanda daha fazla yatırım çağrısında bulundu.
Yeni tedavi, yalnızca astım ataklarının tedavisinde değil, aynı zamanda hastaların yaşam kalitesinin artırılmasında da önemli bir rol oynayacak gibi görünüyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.